Blog

KORKU DİN VE SANATIN BAĞI

KORKU DİN VE SANATIN BAĞI İnsanlık baştan beri yaşamını kendinin tabu olarak adlandırdığı çok sayıda yasağa göre sürdürmüştür, insan yasaklarla kendisinin elini kolunu bağladığı düşünülebilir, ancak bu yasaklar onu hayvan aleminden ayıran hüviyeti niteliğindedir, insan ile hayvan arasındaki fark fiziki ve akli değildir, manevidir, fark, kadere inanmak, din, ahlak ve şuurdan ortaya çıkmaktadır, insanın bazı şeyleri, mukaddes, yüce, helal, sevap bazı şeyleri ise pis, lanetli, haram ve günah olarak ilan etmiş olması manevi tutumdur, Cezayirli felsefeci Albert Camus hayvan ile...

MODERN İNSAN VE AYDINLANMA

MODERN İNSAN VE AYDINLANMA Her şeyi bildiğimizi sanırız ve her şeyin gözüktüğü gibi olduğunu kabulleniriz ancak bir sanat eserini gördüğümüzde çoğu zaman ona hayran oluruz ve aslında ne kadar bilgisiz olduğumuzun farkına varırız. Esasen sanat dinin bir koldur. Fransız eğitimci, Jules Payot Düşünen dehalar başlıklı yazısında “şairler ve ressamlar günlük yaşamda gizli anlamı ve büyüyü görürler, bizi kör ve sağır olmaktan alıkoyar.”[Mutluluğun Fethi, Flipper Yayınları s.119] Felsefi derinleşme sonunda bildiklerimizin kesin olmadığını eksik ya da farklı olduğunu fark ederiz. Din kitaplarını okuduğumuzda...

İNSAN NE DEMEK

İNSAN NE DEMEK İnsanın ne olduğunu aramaya ve nasıl yaşaması gerektiğini düşünmeye başladığımızda insanın nerede geldiğini düşünmeye ve bunu kendimize sormaya başlarız. İnsan kavramı birbirine hemen hemen zıt iki manayı ifade etmektedir, “Biz insanız” demek insanın manevi ve maddi varlığının yapısını, gücünü tarif eder, biz günah işleriz, zayıfız, cismaniyiz demektir. “İnsan olalım” ise insanın üzerine düşenleri ve davranışlarını tarif eder, bizim daha yüksek bir varlık olduğumuzu, daha yüce bir mükellefiyetimiz bulunduğunu, bencil olmamamız insanca hareket etmemiz gerektiğini bildiren bir çağrıdır. Dr.Alexis Carrel...

ANAYASA İNSAN VE İSLAM

ANAYASA İNSAN VE İSLAM Çağımızda salt teknik uygarlık insanlık karşısında katlar seviyesinde öne geçmiş ve hümanizma üzerindeki baskısı her geçen gün daha da ağırlaşmaktadır hür şahsiyeti ve onun hürriyetini tehdit etmektedir. Tehdit en kötü türden bir manevi kölelik kurmak şeklinde etkili olmaktadır bu yeni tehlikenin gücünü azaltmak için geçmişte hükümdarların ve hükümetlerin mutlak iktidarını dizginlemek ihtiyacından nasıl ki anayasa doğmuşsa, aynı şekilde bu yeni salt teknik uygarlık tehdidinin gücünü azaltmak için yeni anayasalara ihtiyaç duyulacaktır. Hür şahsiyetin tehdidi hapis ve toplama...

ARADIM SENİ

ARADIM KENDİM BİLELİ   asla yorulmaz yıkılmaz bir nefer. Rıza Çubuk / 20 Mart 2023 /İstanbul (Not: Bu Eser tescil edilmiştir. izin almadan çoğaltılamaz ve kullanılamaz.)  

ALTI ŞUBAT YİRMİ ÜÇ MARAŞ

Altı Şubat İki Bin Yirmi Üç Maraş  Deprem Binboğalarda çığlık çığlığa seslendi, O ateşi Pazarcık'ta tutuşturdu, zelzele barut olup püskürdü, Ölen betonlardı, ses verdi sesiz kahramanlar, figan etti, yine de umudunu kesmedi, Yürekler ağladı yağmur altında. --- Deli poyraz esti Nurhaklarda, buz kesti ummanda, ufukta ve yürekte, Kar ile fırtına, Boran elem etti sokaklarda, Bebeklerin sesi patladı göğüslerde, Sarstı tüm Asya’yı ve Acun'u, Gönüller sızladı şimşekler altında. --- Nefesi kesilecek sandılar Asi’nin, Akdeniz’e konuşlandılar, Asi seslendi! yüksekçe, ben ütopya tanımam... tersine akarım bilirimsin? ben Anadolu’yum! Türedi yiğit silahı yağdı göklerde, şaşkına döndü,...

MODERN ZORBALIK “TERBİYE”

EĞİTİM İLE TERBİYENİN BİRLİĞİ VE ZITLIĞI “Eğitim ve terbiye” insanın gelen şahsi yapısı içinde, birlikte yer alırlar, ancak, “vücuda gelişleri, hedefleri ve ortaya çıkardıkları sonuçlar bakımında” iki ayrı gerçek olarak cereyan ederler! Şöyle ki; “Eğitim” öğretilebilir, teknik olarak icra edilebilir, bilime dönüşebilir, incelenebilir, tanımlanabilir, izah edilebilir, tekrarlanabilir, objektiftir, genele teşmil edilebilir ve kurgulanabilir bir hakikattir. Buna karşın; “Terbiye” ise ‘öğretilemez, kişiseldir, içseldir, tam olarak tanımlanamaz, bir ölçüsü yoktur, genele teşmil edilemez, her kişi kendisine özgü biçimde vücuda getirir ve içinde duygu barındıran bir hakikattir.’...

AİLE YAŞAMI NE ZAMAN BAŞLADI

AİLE YAŞAMI NE ZAMAN BAŞLADI İnsanlar canlı bir varlık olarak hayatını devam ettirmesi için; yaratılışı/doğası gereğince, ruhsal ihtiyaçlarını, bedensel ihtiyaçlarını, manevi ihtiyaçlarını karşılaması ayrıca barınması, beslenmesi ve üremesi gerekiyor, işte bunun için, insanoğlu aile müessesini kurmuştur.(1) İnsanın yaşamında çok önemli olan aile müessesesi için, insanlık tarafında tarih boyunca çeşitli sorular sorulmuştur, soruların çoğu, “aile ne zamanda beri vardı” ve “bundan sonra nasıl sonuçlanacağı” konusunda toplanmıştır. Bu sorulara cevap arayan tarihçiler, antropologlar ile sosyologlar, sosyal alanlarda ve coğrafi alanlarda uzun araştırmalar yapmıştır....

AİLE DİNİ BİR YAPIDIR

AİLE DİNİ BİR YAPIDIR! Yeryüzündeki tüm aile üyeleri, biri birine, hissiyat duygusu, sevgi, coşku, şefkat, merhamet, saygı ve vefa ile kısacası, ileri derecedeki romantik maneviyat duygusu ile bağlıdırlar, yani aile kurumu dini bir yapıdır. Aile içinde maddi menfaatler karşılıksızdır ve yardımlaşma esastır. Zaten! İnsanlığı ayakta tutan, temel taşın ilki aile, ikincisi topluluklar ve üçüncüsü toplumlar olmuştur, bunun ispatı ise; Tarihte ailesiz bir topluluğa rastlanmamıştır. Evlilik, iyilikleri teşvik eder, dürüstlüğün ispat edildiği bir alandır, bu sebeple evlilik, ailede mukaddes olarak kabul edilir, Anne...

KORONA MENFAAT BAĞINI ÇÖKERTTİ

KORONA MENFAAT BAĞINI ÇÖKERTTİ! Aile sisteminin dışlandığı, bireyci toplum temeli üzerinde yükselen, uygar batı medeniyet sistemine, sosyolojide "organize toplum" denilmektedir. Bu medeniyette, aile sevgisi bağının yerini, menfaat bağı almaktadır. 15. yy bu yana, aynı yola devam eden, bu batı medeniyetinin etrafı, beş asır sonra, menfaat bilmez, sınır tanımaz, vizesiz ve silahsız korona tarafında sarılmıştır. Sırf menfaat kurallarına dayalı, bu devlet iradesi, öylesine bir aşamaya gelmiş ki... ölüme gidecek insanlar arasında bile, menfaate göre seçim yaparken, korona karşısında ateş almıştır. Alevler içinde kalan,...

İNSANIN TABİATI İKİDİR

İNSANIN TARİHİ İKİDİR İnsanın iki tarihi vardır, maddi tarihi ve manevi tarihi. İnsanın maddi tarihi; Bedensel doyum için avlanır üretir, yapılar inşa eder, meyve ve sebze yetiştirir yâda toplar, giyim kuşam için elbise üretir, iletişim kurmak için sesini kullanır, medeniyet için zekâsını çalıştırır, yani tabiatla olan maddi ilişkileri insanı maddi tarihidir. Hayvanlar ise buna benzeyen bir tarihe sahiptirler. İnsanın manevi tarihi ise; Ailevi yasakları vardır, toplumsal yasakları vardır, ahlaki yasakları vardır, tapınmak, ibadet etmek/tapmak, ayinler, ritüeller, resim yapmak, şiir yazmak, kozmik/sır...

KATOLİZME GÖRE HAYAT

KATOLİZME GÖRE HAYAT/MEDENİYET Hz. İsa’nın kurduğu, Hristiyanlığın büyük mezhebi olan, Katolikliğin ilk temsilcisi, Aziz Petrus’tur, Petrus’ta sonra Hz. İsa’nın yeryüzündeki vekilleri papa’lardır, Katoliklikte, ruhban sınıfı, Papa, Kardinal, Piskopos ve Rahip/keşiş olarak teşkil edilmiştir. Ruhban sınıfını oluşturanların evlenmeleri yasaktır, sıradaki insanlar ise evlenebilirler, ancak dinen boşanamazlar. Hristiyanlığın, özellikle Katoliklik mezhebinde, hayat algısının yönü sadece ahirete dönüktür, çünkü mutluluğun ahirette olduğuna inanılır, yani dünya mutluluğu reddedilir. Hristiyanlığın, üç mezhebi olan Ortodoksluk, Protestanlık ve Katoliklikte (Kutsal ruh-Baba-Oğul üçlemesine, diğer tarifi ile Hz İsa, Kutsal ruh/Tanrının...

DERİN DÜNYA SEYAHATİ-15

HAYATIN OLUŞUMU Her insan kendisine göre bir yaşam tarzı tutturmuştur ve bilinen dünya tarihinde, ne kadar insan yaşamışsa, yaşanan hayatın sayısı da O kadardır. Hiçbir insanın yaşam tarzı diğerine benzememiş, oluşumu ise, daima bir sır olarak kalmıştır, bundan sonrada, sır olarak kalacak. Hayat, insanın şahsi maneviyatı ile yeryüzündeki maddelerin birleşmesi sonucunda  ortaya “çıkandır”. Bu oluşumda, işletmeci insanın manevi bilinci, fabrika ise, kainatın tamamıdır. İnsan, kendi bünyesindeki değişimleri ve hayatın fabrika alanı olan, kainattaki değişimleri astroloji, biyoloji ve fizik gibi bir çok bilim metotlarını...

DERİN DÜNYA SEYAHATİ-14

KAYGISI YÜKSELEN İNSANLAR ÇOĞALIYOR İnsanların yaşadığı sonuçlara göre dünyanın geleceği hakkındaki, iç kaygıları günümüzde öylesine yükseldi ki, artık geniş toplumsal sahalarda dışa vurulan haldedir. Zaten, karşılaştıklarımızda, sohbetlerimizde, duyduklarımızda, öğrendiklerimizde, ajanslarda, edebiyat ve sanat kanallarında yansıtılanlar, kaygılı insanların çoğaldığını açık olarak göstermektedir. İnsanlar gergin ve hatta iç çatışmayı arttıran, gelecek endişelerinin “sebepleri” şimdilik tam tanımlayamadıkları ve deşifre edemedikleri için, silik ve alaca bir renkte seslendirmektedirler Dünya genelinde ise, geniş halk kitlelerinin, temel yaşamla ilgili güvensizlikleri, yüksek derecede artmıştır. Kendi ülkelerinde güven ve huzur bulamayanlar,...

DERİN DÜNYA SEYAHATİ-13

KOŞUN, KOŞUN TEKNİK EĞİTİME KOŞUN Bilinen insanlık tarihi boyunca, en çok karıştırılan konu kültür ile medeniyettir, bu yanılma günümüzde de devam etmektedir. İnsanlığın ilerlemesi, rahata kavuşması, konforlu yaşaması, daha doğrusu kurtuluşu tekniğin ilerlemesinde görülüyor, bunun sonucu olarak günümüzde, ilkokuldan itibaren eğitim tamamen teknik eğitime dönüşmüştür, İşte bu medeniyetin yoludur. Buna karşılık insanlığın geride bıraktığı düşünsel izleri olan, edebiyat, sanat, din kültürü, ahlak, hukuk ve tarih gibi konular ise oldukça azalmıştır, işte buda kültürün yoludur. Dünya genelinde gelinen bu yer, bize, kültüre gerek...

DERİN DÜNYA SEYAHATİ-12

AHLAK’IN ANASI DİNDİR Ahlak, insanlık tarihi ile aynı yaştadır ve başlangıcı insanlık için asla bilinmezdir. içten gelen yargılar bütünüdür, sonradan elde edilemez, ahlak bir yaradılış vergisidir ve her insanın derinliklerinde yazılıdır. İnsanın yapması gereken onu derinliklerinde çekip çıkarmaktır. “kötülüklerin” hayatın her alanında yasaklanmasına hükmeder ve kendisini her an tekrar eder. Kötülükleri açıkça anlatan ve bunları yasaklayan ise sadece dinlerdir. Dolayısıyla “ahlak” ruhtadır ve anası dindir. Ahlak, insan aklının devamlı olarak yaptığı menfaat hesaplarının ve ben bunu yaparsam maddi manevi zarar görürüm düşüncesi...

DERİN DÜNYA SEYAHATİ-11

UYGARLIK TEK BAŞINA KAP-KARA Uygarlık Nedir; Uygarlık, teknik / teknolojik gelişmenin sonucu ve devamıdır, teknik gelişme ise; Tabiatta var edilenleri, zekâyı kullanarak işletmek, üretmek ve yönetmek metodu ile elde edilir. Uygarlığın kısa tanımı “teknik mükemmelliktir.” Uygarlık insanın vazgeçilmez bir ihtiyacıdır, insanlık tarihi boyunca, kültürü kullanarak, yeryüzünde topluluk halinde bulunduğu yerlerde, kültürüne uygun uygarlıklar meydana getirmiştir, bundan sonrada getirmeye devam edecektir. Uygarlıkta ana hedef; İlmi kullanarak tabiatta var olanlarda en yüksek değerde yararlanmaktır. İlimin ana hedefi ise; İdrakin, zekânın, yazının ve lisanın birleşimi ile...

DERİN DÜNYA SEYAHATİ-10

ÜTOPYA MÜMKÜN DEĞİLDİR Ütopya neden mümkün değildir? Bunun için önce insanın şahsiyetini özetlemek gerekir. İnsan biyolojik olarak hayvana benzer, çünkü öyle yaratılmıştır, zira Kur’an En’am süresinin 38. ayetinde bu konu açıkça belirtilmiştir. (Yerde kımıldayan hiçbir hayvan ve iki kanadı ile uçan hiçbir kuş yoktur ki, sizin gibi birer topluluk olmasınlar. Biz kitapta hiçbir eksik bırakmamışızdır. Sonuçta hepsi Rablerinin huzurunda toplanacaklar. En’am 38) Ancak; İnsanı diğer canlılardan ve hayvanlardan ayıran din, dine dayanan kültür, ahlak, sanat ve ahlaki yasaklar gibi özellikler sadece insanda vardır...

DERİN DÜNYA SEYAHATİ-9

AMAÇ DÜNYA HÂKİMİYETİ DİR Küreselciler günümüzün modern engizisyoncularıdır, eski engizisyoncular insanın ruhunu kurtarmak için bedenini yakıyordu, günümüzün engizisyoncusu küreselciler ise, kendi bedenlerini rahata erdirmek için, tüm insanlığın ruhunu yakmak, yok etmek istiyorlar. Bunların her ikisi’ de insan üzerinde hâkimiyet kurmak, dolayısı ile de dünya hâkimiyetini ele geçirmek ve elde tutmak isteğinden başka bir şey değildir. Küreselciler insanlığın ruhunu yok ettikleri anda, engelsiz olarak kullanılacak birer varlık haline geleceğini biliyorlar. Batının bu günkü tekelci, çifte standartlı ve radikal fikirleri MS.500 ile 1300...

error: İçerik Korumalıdır !!